Konya
°C
Yeni Meram

DENGE (1)

DENGE (1)-Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
08.09.2023 01:01
07.09.2023 13:08
0
2895
ABONE OL

Denge bir fizik kavramı olmakla beraber hayatın her alanında karşımıza çıkar ve olması için gayret sarfedilir. Evren ve tabiat denge üzerine kurulmuştur. İnsan için de denge çok önemlidir. İnsanın dengesini bozan çeşitli hastalıklar vardır.
Birden fazla bileşenin/parametrenin çeşitli yönlerden kendi aralarındaki tesanüdü, uyumu, durağanlığı ifade eden denge; insan ve toplumun sosyal, siyasi ve ekonomik faaliyetlerinde ve ilişkilerinde önemli rol oynar.
Dengenin en çok kurulmaya/sağlanmaya çalışıldığı alanların başında ekonomi gelir. Ekonominin herzaman denge içinde olması ve öyle seyretmesi arzu edilir. Ekonomide dengeler içinde, dengeler ve politikalar vardır. Bütçe gelir-gider, kar- zarar, ihracat-ithalat dengeleri hep olumlu şekilde kurulmaya çalışılır. Paranın alım gücü, döviz ve altın fiyatları, faiz, enflasyon gibi unsurlar, ekonominin değişken parametreleridir ve ekonomik dengeleri yakından etkiler. Ekonominin parametreleri sürekli birbirleri ile etkileşim halindedir ve birbirlerini olumlu veya olumsuz şekilde etkilerler. Ekonomik yönden zaafiyet içinde olan ülkelerde günlük, saatlik değişkenlik gösteren parametreler ekonominin dengelerini etkiler.
Ekonominin dengesinin bozulması hayat pahalığı (enflasyon) ve geçim sıkıntısı şeklinde vatandaşa yansır. Yüksek enflasyonda farkında olunmadan sabit ve dar gelirli kesimden, küçük bir kesime sermaye transferi yapılmış olur.
Artık günümüzde ekonomik faaliyetler sadece ülkeler içerisinde kalmamaktadır. Bütün ülkelerin üretimleri, gelirleri-giderleri başta olmak üzere bütün ekonomik göstergeleri birbirine açıktır. Bazen ülkeler arasında husumetler, karşı ülkenin ekonomisini sıkıntıya sokarak olmaktadır. Böyle bir hadiseyi Türkiye 2018 yılında Papaz Brunson meselesinde yaşamıştı. Hatırlanacağı üzere; Türkiye aleyhinde faaliyetleri tespit edilen Papaz Brunson tutuklanmış, papazın serbest bırakılmasını isteyen ABD Başkanı Trump, serbest bırakma gerçekleşmeyince Türkiye’ye karşı bazı yaptırımlara girişmiş, kısa sürede halkın hepsini etkileyen, ülkemizin ekonomisine çok ciddi zararlar vermişti.
Farklı ekonomik modeller uygulayarak gelen ülkemizin aldığı neticeler itibariyle olumlu ve olumsuz önemli tecrübeleri vardır. Ekonomik olarak, 90’lı yıllarda önemli sıkıntılar yaşayan ülkemiz, 2003- 2013 yılları arasında istikrarlı bir yükseliş göstermiştir. 2002’de kişi başına düşen milli gelir 3 bin 608 dolar iken, 2013 yılında 12 bin 582 dolarla tarihindeki en büyük düzeyi yakalamıştır. Bundan sonraki yedi yılda sürekli gerileyerek 2020 de 8 bin 612 dolara kadar düşmüştür. Türkiye 2021’ de kişi başına milli geliri 9 bin 654 dolara yükseltmiş, 2022 nüfus verisine göre revize edilmiş 10 bin 618 dolar olmuştur (TÜİK verileri). Bu yıllardaki başarısızlıklarda küresel ekonomilerin etkisinin yanında, kısa sürede farklı ekonomi politikalarının uygulanması etkili olmuştur.
Faiz konusu bugün islam dünyasının halen tartıştığı bir meselesidir. Medeni gayrimüslim ülkelerde faiz oranları müslüman ülke faiz oranlarından daha düşük seviyelerdedir. Hatta bazı ülkelerde negatif faiz uygulaması vardır. Bu uygulamaların hepsinde yatırımcıların teşvik edilmesi ve ekonomilerinin daha da güçlenmesi hedeflenmektedir.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.