Konya
°C
Yeni Meram

KİTAP TANITIMI: TÜRKİYE’DE KONUT SİYASETİ - Adana Konut Alanında Yapı ve Aktörler

KİTAP TANITIMI: TÜRKİYE’DE KONUT SİYASETİ - Adana Konut Alanında Yapı ve Aktörler- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
02.06.2023 09:27
02.06.2023 09:52
0
1582
ABONE OL

Konut siyaseti kentsel gelişmenin ana eksenidir. Bu alanda genel çalışmalar kadar özel alanları yani il, ilçe hatta mahalleleri inceleyen çalışmalar vardır. Bunlardan birisi Çiğdem Aksu Çam’ın kaleme aldığı Türkiye’de Konut Siyaseti Adana Konut Alanında Yapı ve Aktörler, Siyasal Kitabevi (Ankara, 2020) adlı çalımadır. Türkiye’de Konut Siyaseti kapsamında Adana’daki konut araştırması TÜBİTAK tarafından desteklenen projeden üretilmiştir. Yazar 1950-2015 arasındaki araştırmasını yerel gazeteler, yerel aktörlere göre saha bilgilerine dayalı yapmıştır. Araştırma bir kent araştırmasıdır.
Kitabın ilk kısmında konunun teorik analizi yapılmıştır. Burada yeni kurumsalcılık anlayışı ele alınmıştır. Yine formel biçim olarak ifade edilen konut yetkili kurumların resmi yollarla ilgili mevzuata uygun olarak üretimi, enformel biçim ise resmi olmayan şekilde yasal izin alınmadan resmi mevzuata uyulmadan üretilen konutları ifade eder. Bu ikinci tür genellikle emek yoğun, yerel ve geleneksel inşaat malzemeleri kullanılarak geleneksel türde üretim yapılmış konutlardır.
Türkiye’deki konut üretimi gecekondu, yapsat, kooperatifler, toplu konut ve kentsel dönüşüm yoluyla beş biçimde ortaya çıkmıştır.
Kentsel rejim istikrarlı bir oluşum olup, kent yöneticilerinin veya hükümetlerin değişmesiyle değişmediği gözlemlenebilir.
Yazar, Adana’da yaptığı saha araştırmasında parsel bazlı konut üretimi pratiğinin müteahhitleri konut siyasetinde başlıca aktör haline getirdiğini belirtmektedir.
Adana’nın kentleşme tarihini 1950 yılından başlatarak dönemler itibariyle ele alınmıştır. Çukurova bölgesi tarıma dayalı bir alandır. 1927 yılında 227.735 olan nüfus 1938’de 383.600’e ulaşır. (Günümüzde Adana’nın nüfusu (2023) 2.275.000.) Tarımda makineleşme, sulama ve tohum ıslahı kırdan kente göçü artırmış ve bundan Çukurova bölgesi nasibini alarak kentsel mekanın cazibesi artmıştır. Göç ve tarım işçiliği buradaki ruhsatsız veya imarsız alanların temel dinamiği olmuştur.
1980 sonrasında yoğunlaşan göç mahalle sayısını ve nüfusu artırmıştır. 1980 yılında Adana için Bülent Berksan ve ekibince çevre düzeni planı yapılmıştır. 1985 yılında 3194 sayılı İmar kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber belediyelere imar planı yapma ve plan uygula yetkisi verilince Yeni Adana Kentsel Gelişim Projesi kentin gelişme yönünü belirlemiştir.
1985 yılında yapılan bir çalışmada şehirdeki nüfusun % 63’ü gecekondu denilen konutlarda yaşamaktadır. Buradaki gecekondu, özel mülkiyet alanındaki tarım arazilerinin kente yakın olanlarından başlayarak hisseli olarak parsellenmesi şeklindedir. Yani mülkiyeti hazineye veya vakıflara ait olmayıp özel mülkiyet arazileridir.
Kitapta 1950’den günümüze Adana’daki konut sunum biçimleri 1950-1966 imar planı yokluğunda hızlı kentleşme, 1967-1984 imarlı dönemi (özelikle imar planına aykırı olarak ruhsatsız katlara göz yumulması ve yapsatçıların imar haklarını artırmak için kentteki baskıları vs.), 1965 Gecekondu yasası ile ıslah çalışmaları, 1980’lere doğru toplu konut ve kooperatiflerin artışı incelenmiştir.
Araştırmanın odağını 1985-2000 arasında (bir dönem hariç) Adana Belediye başkanlığı yapan Aytaç Durak’ın uygulamaları oluşturmaktadır. Bu dönemde kentin kuzeyinde yeni adana projesi hayata geçirilmiş, belediye aktif biçimde konut politikası oluşturmuş, müteahhitlerin ilgisini çekebilmek için yüksek imar hakları verilmiş ve belediyeye ait şirketler kurulmuştur.
2000 yılı sonrasında şehrin kuzeyinde açılamayan alanlar ve kentsel dönüşü incelenmiştir. 2003 yılında TOKİ’nin kurulmasıyla bu kurum, ülkenin en büyük kentsel arsa sahibi haline gelmiştir. Kitapta araştırma yılına (2018) kadar yapılan TOKİ projeleri yer alır.
Adana’da uzun yıllar belediye başkanı olan Aytaç Durak’ın konut siyasetinin yerel siyaseti belirlemiştir. (Sayın Durak, 2005 yılında 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun çıkmasından sonra Türkiye Belediyeler Birliği başkanlığı sırasında biz de encümen üyesi olarak görev yapmıştık. Şimdi Ankara’da TBMM karşısındaki TBB binası da o zaman Birliğe kazandırılmıştı.) Bu dönemde İmar Kanunun 18. Maddesi uygulaması ve yerelde ortaya çıkan sorunlar kitapta yer almaktadır. Yine belediye Evleri, Adana-Koop, Fatih, Tellidere ve Pınar mahalleleri örnekleri incelenmiştir. Büyükşehir’in kurulmasıyla merkezdeki ilçelerin oluşumuna da yer verilmiştir. Yazarı çalışmasından dolayı tebrik ederiz.
Patika bağımlılığı olarak ifade edilen yaklaşımda geçmişte siyasal aktörlerin az çok bilinçli bir şekilde verdiği kararların belirli kurumlar oluşturduğunu ve bunların ilerideki ilişkileri de etkilediği ifade eder. Yazar bu konuyu konut politikalarının oluşturulması bakından da ele alır. (Aslında bunu Konya’daki belediyelerde de görmek mümkündür. Mesela Selçuklu’da belediye kooperatiflerinin olmayıp, Karatay’da etkili olması bu kapsamda değerlendirilebilir.)
Sayın Durak özel bir konuşmamızda Yeni Adana Projesini, Konya’da rahmetli belediye başkanı Ahmet Hilmi Nalçacı’nın uygulamalarını inceleyip örnek aldığını söylemişti.
Bu tür akademik araştırmaların Konya için yapılması gerektiği de kuşkusuzdur. 1970’ler, 1980’ler, 1990 ve müteakip yıllarda, Nalçacı Caddesi’nin açılması, gecekondu önleme bölgeleri yani sonradan Selçuklu adını alan ilçenin Aydınlıkevler ve civarındaki kooperatifler, Bosna-Hersek mahallesi, Karatay’da belediye destekli kooperatifler, TOKİ (Selçuklu ve Meram ilçelerinde) 8 mahalle dönüşümü gibi elde pek çok malzeme şehir planlaması başta olmak üzere çok disiplinde araştırma konuları olabilir. Böylece şehrin hafızası tazeleneceği gibi yeni yerel politikalara da yol gösterici olacaktır.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.