BELEDİYE BAŞKANLARININ NiKAH KIYMALARI

Nikah, evliliğin anahtarıdır.

Belediye başkanının görevlerinden birisi nikah işlemlerini yapmak (yaptırmak) ve nikah kıymaktır. Büyük belediyelerde bu işlemleri çoğu kez nikah memurları Başkan adına yaparlar.

Dilimizde nikah kıymak denilir, yani nikah sözleşmesini (akdin) gerçekleştirmektir. Son değişiklikle belediyeler yanında müftülükler de nikah sözleşmesi yapmaktalar. Ancak rağbet belediyelere devam ediyor. Bunun yönetmeliği ve usulleri var.

Kendi nikahım İstanbul Fatih’te Büyükşehir Belediyesinin yanındaki Evlendirme Dairesinde oldu. Şimdi burası parktır. Çocuklarımın nikahları da Konya ve İstanbul’da oldu. Anne-baba olarak çocuklarımızın mürüvvetini görmek, dost, arkadaş ve ahbablarla olmak insanın mutlu günleri arasındadır.

Belediye başkanlığımız süresinde en çok önem verdiğimiz konulardan bir hizmet nikahlara gitmekti. Bazı Pazar günler otuzdan fazla düğüne gittiğimi hatırlıyorum. Nikahlar da birkaç oluyordu.

Belediye başkanlığından ayrıldıktan yıllar sonra karşılaşacağınız olumlu tepkilerin başında “benim nikahımı siz kıymıştınız” ifadeleridir. Bunu daha çok erkekler söyler, kadınlar söyleyemez ama bunların yerine anneleri söyler. Mesela bir yolculuk esnasında yanında iki kız çocuğu ile yaklaşan orta yaşlı bir hanım, bu  çocukların annelerinin nikahlarını siz kıymıştınız, ifadesini kullanmıştı. Demek ki çocuklarının mürüvvetini görmekten, hatta meyveleri olan torunlarıyla beraber olmaktan çok memnundu.

Nikahlarına gidemediklerinizden de yıllar sonra sitemlerini alabilirsiniz. “Ta makamına kadar giderek davet etmiştik de gelmedin veya gelemedin!”

Bu arada nikah şahitlerini de hatırlamak gerekebilir. Aynı siyasi gruptan bir arkadaşın nikahı sayın Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın şehri ziyaretine rast getirilmişti. Bir başka nikah şahidi sayın Devlet Bahçeli idi. Bu nikahlarda strese giriyorsunuz. Böyle popüler şahitler huzurunda fazla konuşmak doğru olmaz. Özellikle gelin ve damadın heyecanı daha da artıyor.

Bir gün Tahir Büyükkörükçü hoca merhumun oğlu Abdurrahman hoca babasının resmi nikah işlemlerinin evinde yapılmasını talep etti. Hocanın eşi vefat edince bir başka hanımla evlenme söz konusuydu. Akşam namazını Erenköy mahalle camiinde kıldıktan sonra cemaatten de birkaç hacı emmiyle hocanın evine gittik. Hocanın elini öpüp hürmetten sonra nikahı kıymak bana nasip oldu. Nikahlarda gelin ve damada sorulan “evliliği kabul ettin m veya kabul ediyor musun?” ifadeleri bazen tartışma konusu olmaktadır. Ben hoca efendiye mâzi (geçmiş zaman) sığasıyla sordum. Herhangi bir itiraz olmasın, diye.. Oysa diğer nikahlarda Türkçe şimdiki zaman sıygısı ile de benim kanaatimce İslam hukuku bakımından bir yerindedir. Zira tarafların iradeleri gerçekleşmektedir.

Belediye başkanı olarak Tahir hocanın nikahını kıydıktan sonra, bazı hacı emmiler “Hocam dini nikah kıyılmayacak mı?” diye sorduklarında, “Reis bey nikahı kıydı, bu dini bakımdan da yeterli” diye cevap verdi. Bazı aileler belediye nikahından sonra dini nikah da yapmaktalar. Daha doğrusu, nikahın dini ve medenisi olur mu? Belki manevi atmosfere çekmek için dua yapmak daha isabetlidir.

Toplu nikah merasimini Derbent’te Mehir Vakfı ile yapmıştık Selçuklu Belediyesi olarak…

Nikah kıyıldıktan sonra imzalar atılıyor, bu arada nikah şahitleri veya aile büyüklerinden birkaç kelime/cümle duymak evliliğin sevgi ve saygı temelleri üzerinde yükseldiğini söylemek isabetli olur. Sözü fazla uzatmamak kaydıyla… Biz, “kusursuz dost arayan dostsuz kalır” sözünü hatırlatırdık. Gerçekten gençlerin heyecanla kurdukları, ailelerinin mürüvvetlerini gördükleri evlilik yapısının huzurla ve bereketle sürmesi için özellikle evliliğin ilk zamanlarında yeni evlenenlerin birbirlerinin her şeylerini görmemeleri çok önemlidir.

Yine bazı düğünlerde aşırı harcamalar bizi üzüyordu.

Önceki düğünlerde amcadan bir bakır leğen, haladan bir bakır lençe, bir ayna bir yatak gibi paylaşım oluyordu.

Aile toplumun, insanlığın temelidir. Güzel nesiller yetiştirmede nikahları kolaylaştırmak, desteklemek devletin ve bireylerin vazifesidir.