Konya
°C
Yeni Meram

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNA DAİR

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNA DAİR- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
18.02.2022 01:30
17.02.2022 16:32
0
1946
ABONE OL

Kamu hizmetleri kamu görevlileri tarafından yürütülür. Ülkemizde kamu görevlileri tanımı farklı kanunlarda yer almakla beraber memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler de bu kapsam içinde yer alırlar. Anayasanın 128nci maddesine göre, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür”.
Bir iş akdine bağlı çalışanlar 4857 sayılı İş Kanununa tabidirler. Basın mesleğinde ve deniz işlerinde çalışanların ayrı kanunları vardır.
23.07.1965’te yayımlanan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) ile Türk kamu personel yönetimi yeni bir döneme girmiştir. İlk kez bu kanunla Türk kamu personel yönetimi için temel ilkeler belirlenmiştir. Kanun’un 3. maddesine göre; sınıflandırma, kariyer ve liyakat DMK’nın temel ilkelerdir. Yıllar içinde DMK’da birçok değişiklik yapılsa da bu ilkeler varlığını korumuştur. DMK; istihdam şekilleri, memurların hak ve görevleri, memuriyete giriş, ilerleme ve yükselme, memuriyetin sona ermesi gibi konularda ayrıntılı sayılabilecek düzenlemelere yer vermiştir. ABD’deki kadro sistemine benzer bir sınıflandırma sisteminin Türkiye’ye getirilmek istendiği yıllarda hazırlanan Kanun’un 39. maddesinde sınıflar dışında kadro ihdas edilmesi yasaklanmış, 40. maddesinde sınıf tüzükleri hazırlanması hükmü getirilmiştir. Ancak bu tüzükler hazırlanmamış, 14.08.1970’te yayımlanan 1327 sayılı Kanun’la günümüzdeki sınıflandırma sistemine geçilmiştir. Günümüz Türk kamu personel sisteminde DMK’nın yanı sıra 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu da yürürlüktedir. Askerler, yargı mensupları ve akademik camia için ayrı personel kanunlarının bulunması; seyfiye-ilmiye-kalemiye/mülkiye sınıflarının günümüz personel sistemine yansımaları görünümündedir.
14 şubat 2022 tarihli Resmi Gazete’de 7354 Öğretmenlik Meslek Kanunu yayınlanmıştır. Birinci maddeye göre kanunun amacı, eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişimleri ile kariyer basamaklarında ilerlemelerini düzenlemektir. Kanunun ikinci maddesinde kapsam, eğitim ve öğretim hizmetlerini yürüten öğretenler olduğuna göre, resmi ve özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenleri kapsamaktadır. Ancak özel sektörde istihdam olunan öğretmenler özlük hakları itibariyle iş kanununa tabidirler.
Eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevleri öğretmenlik mesleği olarak belirtilmektedir. Yasa öğretmenlik mesleğindeki kademeleri düzenlemektedir. Ayrıca öğretmenlere genel olarak uygulanacak ek gösterge belirli tarihten sonra 3600’e çıkarılmıştır.
Yasaya göre çıkarılacak yönetmelikle ilgili olarak Bakanlık görüş almaya başlamıştır.
Bilindiği gibi özel kanunlar genel kanunlardan önce gelir, özel kanunlarda bulunmayan hükümlerde genel kanunlara müracaat olunur. Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu yanında yine öğretmenler hakkında 657 sayılı kanun geçerli olacaktır.
1980 öncesinde eğitimin siyasallaştığı dönemde, üç yıllık Eğitim Enstitülerinde sınıflarını geçenler normal sürelerinde öğretmen olabildiler. Bazıları ise üç ayda öğretmen oldular ve emekli oluncaya kadar eğitim-öğretim kurumlarında öğretmenlik yaptılar. Dolayısıyla eğitim camiası büyük sıkıntılara karşılaştı. Bunun için öğretmenlikte liyakat usulünden taviz verilmemelidir.
Sayıları artan eğitim fakültelerinden ve diğer fakültelerden yetişenler de pedagojik formasyon derslerini tamamlayarak öğretmen olabilmektedir.
Bazı proje okullarında temel bilimler öğretmenleri azalmıştır, buralara ücretli öğretmen verilmektedir. Oysa buralara atama yapılmalıdır. Ayrıca yeni göreve başlayan bir öğretmen için İstanbul, Ankara gibi büyük şehirler büyük maliyet demektir.
Ülkemizde eğitim ve öğretim hizmetlerinde çalışanların büyük bir kısmını devlete ait kurumlarda çalışanlar oluşturmaktadır. Bütçe içinde en fazla payı eğitim ve öğretim hizmetleri almaktadır. Türkiye’de (2019/20) yılında toplam öğretmen sayısı: 1.117..686 (kadrolu 1.015.956, sözleşmeli 101.730) resmi kesimdeki öğretmen sayısı 942.936, özel kesimdeki öğretmen sayısı 174.750)
Milli eğitim bütçesi 146.2 milyar TL olup bunun 103.4 milyarı personel harcamalarına gitmiştir.
Her meslek itibarını önce kendisi korur ve sürdürür. Marifet madem ki iltifata tabidir, bu mesleğe iltifat edilmesi toplumun bilgiye önem vermesiyle ilgilidir.
Ülkemizde önemli bir sorun kamu kesiminde ücret ve diğer özlük hakları konusunda dengenin bir türlü sağlanamamış olmasıdır. Kamu kesiminde, adeta bal tutan parmağını yalıyor. Bazı dönemlerde güçlü bürokratların etkisiyle bazı mesleklere ilave imkanlar sağlanmasıyla, dengeler bozulmaktadır. Kanaatimizce, ücretler başta olmak üzere özlük hakları mukayeseleri önemli olduğundan kamu personeli rejimi sağlam temellere oturmalıdır.
Ayrıca teknik ilerlemeler ve yaşanılan şartlar kamu kesiminde merkezileşmeyi iyice artırmaktadır. En ufak bir kararın merkeze sorulması da her kesim açısından üzerinde durulacak başka bir konudur.
Öğretmenlik meslek kanunu aynı zamanda eğitime verilen önemin bir göstergesidir.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.