Konya
°C
Yeni Meram

ULUSLARARASI MUKAYESELİ HUKUK SEMPOZYUMU, 13-14 EKİM 2023, KONYA

ULUSLARARASI MUKAYESELİ HUKUK SEMPOZYUMU, 13-14 EKİM 2023, KONYA- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
20.10.2023 12:20
20.10.2023 12:22
1
1717
ABONE OL

13-14 Ekim 2023 tarihlerinde Konya’da Selçuk Üniversitesi,  Hukukun Üstünlüğü Derneği ve Akademik Perspektif Derneği tarafından Konya Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Uluslararası Güncel Hukuki Meseleler Sempozyumu düzenlendi. İlk gün Mevlana Kültür Merkezinde İSAM eski başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın’ın açılış konferansı ile başlayan program ertesi gün Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsündeki Hukuk Fakültesinde devam etti. Türkiye’nin birçok üniversitesinden, kamu kurumlarından akademisyen, avukat ve uygulamacıların katıldığı sempozyumda dört salonda aynı anda 16 oturumda farklı hukuk alanlarında (Anayasa Hukuku, Genel Kamu Hukuku-Hukuk Sosyolojisi, Ceza Hukuku, Hukuk Tarihi, Medeni Hukuk, Ticaret-Finans Hukuku, Mukayeseli İslam-Aile Hukuku, Mukayeseli İslam Ceza Hukuku, İslam Ekonomisi ve İktisadı, Mukayeseli Medeni Hukuk, İş Hukuku, Uluslararası Hukuk, Güncel İslam Hukuku, Yargılama Hukuku ve İslam Hukuk Felsefesi alanındaki oturumlarda 70 tebliğ sunuldu. Bu sunumlar yakında dijital ortamda kamuya sunulacaktır. (Bizim sunumumuz 1858 Arazi Kanunnamesi Ali Haydar Şerhi hakkında olmuştur.)
Açılış konferansında M. Akif hoca, güncel Filisin konusuna temas ederek Yahudilerin İslam dünyasında soykırıma maruz kalmadıklarını, hatta korunduklarını, ama Avrupa ülkelerinde hep aşağılandıklarını ve zulüm gördüklerini, bu yüzden Müslümanlara zulüm yapmamalarının beklendiğini, Filistin’de yaptıklarının insanlık ve hukuk bakımından asla tasvip olunamayacağını söyledi. Konya’nın ilim ve fikir adamlarına temasında İslam hukukunda önemli yeri olan Bedâius-sanâi müellifi Kâsâni’nin (v.587/1191) bir süre Sultan 1. Mesud’un Konya’daki sarayında kaldığını hatırlatarak Konya’nın fıkıh ilmindeki yerine işaret etti. Arkasından Batı’da Roma hukuku, kilise hukuku, Yahudi hukukunun gelişimini ve İslam hukukunun tekamülünün diğerlerine göre daha kısa sürdüğü ifade etti. Sanayi devrimiyle beraber Batı’da ortaya çıkan sosyal ve iktisadi hayattaki değişmelere karşı ayak uydurmada İslam dünyasındaki zorlanmalar, iç ve dış faktörler üzerinde durmuştur. Bu bağlamda Ahmet Cevdet Paşa’nın devlet adamı ve ilim adamı olarak büyük bir role sahip olduğu, Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye hazırlamadaki belirleyici rolü, hatta bir müddet komisyondan ayrılmasıyla çalışmanın da kesintiye uğraması, Mecelle hakkında en büyük muhalefeti de Şeyhülislamlığnı yaptığına işaret etmiştir. Yine Fransız elçisinin Mecelle hakkındaki tutumu ve sebepleri, 1917 Hukuk-ı Aile Kararnamesinde Seydişehirli Mahmud Esad’ın başkanlığını, bunun kaldırılmasının da yine Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi tarafından yapıldığını ama sonrasında aile hukukunun Katolik esaslardan kaynaklanan İsviçre’den alındığını belirterek İslam hukukçularının ki grupta değerlendirilebileceğini; ilk grupta günün ihtiyaçlarına cevap verme amacıyla çalışanlar, ikinci grupta eskiyi tam takip edenler olduğunu vurgulamıştır. Buna karşılık tamamıyla tarihten bağı koparanlar her şeyi Batıdan alma taraftarları hakim olmuştur.
Yeni şartlara göre neler yapılması gerektiğini tespitte ilk halifeler Ebu Bekir ve Ömer’in fıkıh ıve katkıları ile sonrasında Emevi ve Abbasi dönemlerindeki yaklaşımlar üzerinde duran Mehmet Akif hoca, hukuk alanındaki tartışmaların daha çok çalıştaylar ve ilmi meclislerde yapılması, halka yansıtılırken dikkate olunması zira mahalle baskısı her zaman ve her toplumda olduğu, bunun da dini konularda halk arasında ciddi ihtilaflar ve ayrımlara yol açabileceği uyarısında bulunmuştur. Kadı Sicilleri önemli bir tarihi mirastır, 25 bin defter bulunmaktadır (bunun 10 bini İstanbul’da, 10 bini diğer iller ve 5 bini de Türkiye dışında).
Sempozyum sonunda yayınlanan bildirgede şu hususlar yer almaktadır:
1- Sempozyumun düzenleniş amacında belirtildiği üzere hukukun mevcut yürürlük şekli
yanında geçmiş, hâl ve geleceğe yönelik boyutlarıyla ele alınması önem göstermektedir.
2- Teknolojik gelişmelerin de etkisiyle ortaya çıkan ihtiyaçlara bağlı olarak mevcut hukukun
yeni ihtiyaçlar doğrultusunda ve bunları karşılayacak şekilde ele alınması gerekmektedir.
3- Çağımızda farklı hukuk disiplinlerinin bir araya gelerek işbirliği doğrultusunda hukuki
meseleleri ele alma, ortak çözümler ortaya koyma çabaları teşvik edilmeli ve desteklenmeli,
bu yöndeki akademik çalışmaların artması temenni edilmektedir.
4- Mevcut Türk hukuk sisteminin ve İslam hukuku çalışmalarının teorik boyut ve tarihsel
gelişmeler kadar mevcut ve geleceğe yönelik muhtemel meselelere ilişkin çözümler
üretmeleri ve akademik çalışmaların bu yönde yoğunlaşması önem göstermektedir.
5- Bilgi, tecrübe, olgunluk, yetkinlik gibi kökleri kadim medeniyetimizde olan birikimlerimizle
evrensel hukuka katkı sağlamaya yönelik ve bunu gerçekleştirme yolunda Uluslararası Hukuk
Üniversitesi kurulması için adım atılması gerekmektedir.
6- Hukuk Fakülteleri ile Adalet Bakanlığı/Barolar arasında yapılacak protokollerle,
sempozyumda ele alınan spesifik konuların da eğitimin bir parçası olarak, çevrimiçi yetkinlik
temelli eğitim olanakları oluşturulmalıdır.
8- TÜBİTAK’ın teknik ve bazı sosyal alanlarda desteklediği bilimsel araştırma projeleri gibi,
hukuk alanına özel bilimsel araştırma projelerin desteklenmesi teşvik edilmelidir.
9- Sempozyum bir seri olarak her yıl en az bir tematik konunun ele alınması suretiyle devam
edilmesi gerekli görünmektedir.
Sempozyum için emeği geçenlere teşekkür eder, hukuk alanında pek çok sorunun yaşandığı ve Anayasa değişikliği üzerinde durulan gündemde bu ve benzeri bilimsel çalışmaların dikkate alınacağını ümit ederiz.

HABER YORUMLARI
  1. Hüseyin Çelik
    2023-10-20 14:37:21
    Hukukun her alanından tebliğlerin sunulduğu güzel ve verimli bir sempozyum oldu. Devamının da olması dileğiyle, emeği geçen herkese teşekkürler.