Konya
°C
Yeni Meram

Enflasyon ile mücadeleyi kim yapacak?

Enflasyon ile mücadeleyi kim yapacak?- Hamdi BAĞCI- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
11.01.2025 00:07
10.01.2025 16:39
0
1454
ABONE OL

Antalya halinde bir yıllık artış oranı sebzelerde yüzde 54.90, meyveler de ise yüzde 54.83 olmuş. Geçtiğimiz yıl, sebze ve meyve kaleminde 33 ürünün 29’unda fiyatlar artmış.

Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 276,5 ile mandalinada görülmüş.  Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 270,4 ile karnabahar, yüzde 166,2 ile beyaz lahana, yüzde 153 ile pırasa izlemiş. Market fiyatlarına baktığımızda ise en fazla fiyat artışının yüzde 179,1 ile beyaz lahana olduğu görülüyor, lahanadaki fiyat artışını, yüzde 135 ile mandalina, yüzde 115,2 ile patlıcan ve pırasa, yüzde 98,5 ile limon izlemiş.

Bir yılda patlıcan yüzde 85,96, pırasa yüzde 52,47, yeşil soğan (demet) yüzde 57,70, sivri biber yüzde 79,99, fındık (iç) yüzde 579,91, marul (adet) yüzde 152,82, kuzu eti yüzde 736,46, kuru incir yüzde 458,99, kuru üzüm yüzde 239,70, elma yüzde 42,84, domates yüzde 55,14, dana eti yüzde 583,57, salatalık yüzde 52,35, tereyağı yüzde 380,54, yeşil mercimek yüzde 72,34, beyaz peynir yüzde 257,23, ayçiçek yağı yüzde 68,45, yoğurt yüzde 54,27, tavuk eti yüzde 97,13, pirinç yüzde 70,47, kuru fasulye yüzde 85,07 oranında artmış. Bu ürünlerin hiçbiri lüks ürünler değil, günlük ortalama insanların aldığı ihtiyaçlar bunlar.

Ortalamaya vurduğunuzda garip gurabanın mutfak enflasyonunun yüzde 150’nin üzerinde olduğunu çok rahat bir şekilde görebilirsiniz. Fiyatların düşmesi de tehlikeli, o zaman da üretici mağduriyet yaşamaya başlıyor, zira girdi fiyatlarındaki artış da durdurulamıyor.  Girdi fiyatlarındaki artışta mesela mazot bir yılda yüzde 44 oranında artış yaşamış ki biliyorsunuz bu ay da yine mazota ciddi oranlarda zam geldi. Bununla birlikte gübre, tarımsal ilaçlar, yemler gibi birçok kalemdeki artışlar da bir taraftan üreticinin tabiri caizse anasını ağlıyor.

Enflasyon yıllık yüzde 44,38, aylık yüzde 1,03 olarak yayınlandı. Bu gerçekçi mi? Tüketici, emekli, emekçi açısından düşündüğünüzde bu fiyatlar gerçekçi değil. Aslında TÜİK de verilerinin gerçekçi olmadığını bildiği için 12 ayın ortalamalarına göre de bir enflasyon verisi yayınlıyor, ona göre ise enflasyon artışı, yüzde 58,51 olarak gerçekleşmiş.

Çok zor bir soru gibi soralım; enflasyonla kim mücadele edecek? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “marketleri boykot edin” diyor. Marketlerdeki fiyat artışı sorununu da böylece milletin kendisinin çözmesi gerektiği karara bağlanmış mı oluyor? Enflasyonla da vatandaş mı mücadele edecek? Fedakârlık yetmedi bir de marketçiyle, kasapla, manavla kavga et…

Millet nasıl boykot etsin Sayın Cumhurbaşkanım? Tarım Kredi’nin marketlerinde bile fiyat uçmuş. Zaten yeter miktarda alamıyor ki pahalılıktan. Erk, devletin elinde, devleti de iktidar yönetiyor. Doğal olarak devletin erk gücünü kullanma yetkisi iktidarda. Şimdi bu erki kullanıp, bu sorunları çözmek gerekmez mi? Halk bu işleri çözecekse devletimiz ne yapacak peki? Sadece vergi mi toplayacak?

Halkın gündemi kiminle konuşsam bakıyorum bu. Vatandaş, tamam bize bu zehri reva görüyorlar, fedakarlığı zenginler, kira geliri ile köşeyi dönenler, milletvekilleri, siyasetçiler, bürokratlar, iş dünyası, ihracatçı, müteahhitler, devletten geçinmeciler, haramzadeler, rantçılar, faizciler yapmaz, biz yapacağız anlaşıldı da bari şu enflasyonun yükselmesini iktidarımız durdursa diyor. Sizce de doğru demiyor mu?

SİSTE UÇAKLARIN KALKAMAMASI İLE İLGİLİ YAZIMIZA ÇOK FAZLA İLGİ OLDU

Şunu ifade edeyim öncelikle yazıya gelen tepkileri görünce şunu anlıyorum; Konya’da sadece iş dünyası değil, akademi, aileler, sağlık gibi birçok konuyla ilgili sis olduğunda uçmayan uçaklar mağduriyet oluşturuyor. Tabi bütün hepsinin sıkıntılarını tek tek dile getiremem, köşemiz buna yetmez, belki bir yazı da ileriki günlerde gündemin yoğunluğuna göre yazarız ama şunu anlıyorum; uçakların siste kalkamaması ya da Konya’ya gelememesi büyük sıkıntı haline dönüşmüş durumda.

Bu arada Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu Ağabey de dün konuya ilişkin sağ olsun aramış görüştük. Yazımla ilgili ifadelerine şahsen teşekkür ediyorum ama tabi burada asıl meseleyi aktarayım; Ahmet Ağabeyin kerimeleri ve 2 damadı Amerika Birleşik Devletleri’nde yüksek lisans yapıyorlarmış ve üniversitede derslere giriyorlarmış. Tatil nedeniyle Konya’ya gelmişler ama siste uçaklar kalkmadığı, bu durum aktarmada da sorun oluşturduğu için birkaç hafta ABD’ye gitmeleri gecikmiş, dersler ABD’de başlamış ama onlar yine de gidememiş. Görev yaptıkları üniversiteler anlayış göstermiş onun için de dersleri online yapabilmişler.

İşin garip tarafı şu, inanın bu sorunları yaşayanlar sadece onlar değil. Bugün sadece yurt dışında Konya’dan giden ve yüksek lisans ve doktora çalışması yapan binlerce insan var, Konya, Konya’dan büyük ama bunu devletimiz nasıl anlayacak? Bunu nasıl anlatacağız onu da bilemiyorum? Bu konu biliyorum ayrı bir yazı konusu ama 1950’li yıların, 1960’lı yılların, 1970’li yılların, 1980’li yılların Konya’sına bakın, mimarisi, kültürü, sanatı, eğitimi, o imkansızlıklara rağmen şehrin niteliğini, değerini gösteriyordu, şehirde şehir için iyi şeyler isteyen bir akil topluluk vardı, Konya’nın sorunlarını Ankara’ya taşıyabiliyorlar ve şehir için olumlu adımların atılmasını sağlayabiliyorlardı. Konya Türkiye’nin en nitelikli, en gelişmiş şehri konumundaydı. Belediye de şehir de buna göre yönetiliyordu. Şeb-i Arus Törenleri, hastaneler, yollar, üniversite, tıp fakültesi, sanayiler, fabrikalar, stadyumlar, su arkları, barajlar bu birliktelik sayesinde oluştu. Ama son dönemde siyasetin yıkıcı etkisi nedeniyle bu yapı ortadan kalktı ve şimdi Konya’nın dertlerini kimse dile bile getiremiyor. Çevre yolu, metro, hava limanı, ovaya havza dışından su getirilmesi gibi hayati konular gündem bile olmuyor.  Sis oluyor Konya dünya ile bağını koparıyor, uçaklar kalkmadığı için konferanslar, ameliyatlar iptal oluyor, konferanslara gidecek hocalar gidemiyor, hastalar şehre gelemiyor, şehirden başka memlekete tedavi için gidecek insanlar gidemiyor. Hinterlandı ile ülkenin kalbini oluşturan Konya, Dar-ül Mülk! tırnakları sökülmüş, kediye dönüştürülmüş bir aslan gibi köşesine sıkışıp kalıyor.

Neyse işte, zaten mevcut havaalanındaki pistlere Aletli İniş Sistemlerinin yapılması ve bu sistemlerin çalıştırılması güvenlik açısından da doğru değil, mesele Konya’ya uluslararası bir havalimanının yapılması. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a konuyu tekrar arz edelim; Sayın Cumhurbaşkanımız, size hiçbir zaman vefasızlık yapmayan Konyalılar, Konya’nın vizyon projesi olarak, uluslararası bir havalimanı yatırımını sizden bekliyor. Konya’ya bunu çok görmeyin.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.